NetWork X Studio’11 Vol.1

Creative Direction & Styling & Production: İlkyaz Özel & Mustafa Oral Ünlü STUDIO’11 // Fotoğraf: Mustafa Nurdoğru // Film: Melike Müge Şahin // Yazı: Burçin Soybaş // Saç: Mehmet Kuzey // Makyaj: Gamze Tekin // Moda Ekibi: Eray Akkurd, Pınar İpekçi 

NetWork, “Work and Play” kampanyasında; isminde var olan “Work” sözcüğünün yanına “Play” sözcüğünü de ekleyerek “Work”’ kelimesindeki güç, sofistikasyon ve tutku kavramlarını “Play” kelimesinin çarpıcı, flörtöz ve yaratıcılık çağrışımlarıyla buluşturdu. Bu kampanya kapsamında bir araya gelen Bilge Yenigül, Murat Ceylan ve Başak Dizer’in kendi hayatlarında yer edinen “Work and Play” kavramlarını keşfedin.

Bilge Yenigül

Work & Play iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

“Work” için aklıma gelen ilk aksesuar  fular. Bir fularla hemen havalı bir iş kadını tipine bürünebilirim. “Play” için ise takılar… Hep çok basic giyindiğim için takılarla stilimi renklendiriyorum. Gece dışarı çıktığımda parıldayan takılar ile güzel göründüğünü düşünüyorum.

“Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

Şu an tüm hayatım, işlerim, okulum İstanbulda olduğu için “Work” diyince aklıma direkt İstanbul geliyor 🙂 “Play” ise hiç gitmedim ama aklıma ilk gelen yer Berlin… Yakın bir zamanda gideceğim umarım.

Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

“Work” için kesinlikle blazerlar! Artık ceket giymeyince kombinimi tamamlanmamış hissediyorum. “Play” olarak da siyah deri ceket her zaman her şey ile hem dikkat çekici hem de sade olmamı sağlıyor.

“Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Benzer ilerliyor bence çünkü işimi yaparken çok eğleniyorum. Bu açıdan da kendimi çok şanslı hissediyorum umarım çalışırken hep eğlenmeye devam ederim böyle. 🙂

Murat Ceylan

1. Work & Play iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

Bu ikiliyi ayırabilen sabit bir aksesuarım kesinlikle yok. Ancak belki spor bir blazer ceket ve yüzüklerimi stüdyodayken çok artmam olabilir. Rahat piano ve gitar çalabilmem için. Yani “Work” için blazer ceket “Play” için ise; yüzüklerim, zincirim ve kolyem.

2. “Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

Öncelikle sanırım “Work” konseptiyle başlamalıyım çünkü benim için iki ayrı “Work” var hayatım da. Birincisi; Eylül-Şubat aralığı, ikincisi de Şubat-Haziran aralığı. Neden mi? Çünkü senenin 6 ayı Türkiye’de tamamıyla farklı bir tempo ile ilerliyor. Müzik stüdyoları, kayıtlar, klipler, markalarla çekimler ve projelerle geçen bir dönem olurken, diğer yarısı ise Karayipler’de Dominik Cumhuriyeti’nde Survivor çekimlerinde geçiyor. Ancak sosyal hayat olarak sık sık yaptığım seyahatleri içine katmazssak sosyal yaşantımın büyük bir bölümü yurt dışında ya da İstanbul’da geçiyor. Ben bu soruya aslında hiç düşünmeden güncel hayatımdan yola çıkara  “Work” Dominic&İstanbul“Play” ise de İstanbul – NY diyebilirim.

3.Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

“Work” ve “Play” için benim vazgeçilmez kesin bir parçam var. O da, siyah skinny bir jean. “Work” olarak devamında altına siyah deri bir spor ayakkabı ya da çizme (postal) üstüne de hemen basic bir tişört ve gömlek atıyorum.Eğer hava biraz serinse de güzel bir ceket yanıma alabilirim. “Play” de ise işler çok fazla değişmiyor açıkcası. Skinny jean’imin üstüne zincir ve parmaklarıma yüzüklerim geliyor. Ayakkabı tercihim tamamıyla mevsimine göre çizmeye dönüyor. Tişörtüm basic ve üstüme de mevsimsel bir şeyler alıyorum. Çoğu zaman da siyah şapkalarımdan birini yanıma almayı ihmal etmiyorum.

4.“Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Kesinlikle benzer tutarlılıklarla ilerliyor. Aynı insan, ama nüanslarla farklılıklar oluyor. Net bir giyim tarzım olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla “Work” ve “Play” benim için birbirlerine çok yakın.

Başak Dizer

1. Work & Play iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

“Work” güneş gözlüğü, “Play” ise sneakers.

2. “Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

Benim için “Work” kesinlikle London, “Play” ise New York.

3.Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

”Work” ve “Play” arasındaki o hızlı geçişi aksesuarlar ve özellikle ayakkabılarla farklılaştırıyorum. Ayakta ve hareketli çalıştığım için aynı özenli outfit’i ki genellikle yazın kısa etekler, kışın yüksek bel skinny pantolonlar çokça oluyor. Topuklu ayakkabılar, biraz makyaj ve aksesuarlarla “Work” stilimi zenginleştirerek “Play” kısmına geçebiliyorum. Arabamın bagajı da pratik olmam adına bu işe yarıyor.

4.“Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Work daha ağır bende ve hep öyleydim. Ortağım Deniz ise “Play” daha fazla galiba. Bu sebeple de farklı ve eğlenceli bir denge oluyor.