NetWork X Studio’11 Vol.2

Creative Direction & Styling & Production: İlkyaz Özel & Mustafa Oral Ünlü STUDIO’11 // Fotoğraf: Mustafa Nurdoğru // Film: Melike Müge Şahin // Yazı: Burçin Soybaş // Saç: Mehmet Kuzey // Makyaj: Gamze Tekin // Moda Ekibi: Eray Akkurd, Pınar İpekçi 

NetWork, “Work and Play” kampanyasında; isminde var olan “Work” sözcüğünün yanına “Play” sözcüğünü de ekleyerek “Work”’ kelimesindeki güç, sofistikasyon ve tutku kavramlarını “Play” kelimesinin çarpıcı, flörtöz ve yaratıcılık çağrışımlarıyla buluşturdu. Bu kampanya kapsamında bir araya gelen Ece Sükan, Manolya Urkan ve Ahmet Coşkun’un kendi hayatlarında yer edinen “Work and Play” kavramlarını keşfedin.

Ece Sükan

1.Instagram bio’nuzda “multiple personality” yazıyor. Network’ün Work & Play koleksiyon temasının personasını tam olarak yansıtan da bu. “Multiple personality” farkındalığınızdan sonra hayatınızda neler değişti?

Çocukluğumdan beri hayata karşı multi-disipliner ve multi-fonksiyonel bir bakış açım vardı. ODTÜ Psikoloji yıllarımdan sonra da bu çok yönlülük artarak devam etti.

2.Work & Play iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

“Work” için çanta, “Play” için ise kesinlikle şapka.

3. “Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

Ayrı ayrı değil de benim için hem “Work” hem de “Play” barındıran 2 şehir: New York ve İstanbul.

4. Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

Şık bir takım elbise veya vintage bir jean üzerine erkek gömleği.

5.“Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Dizi yaptığım zamanlarda hayat setlerde geçiyor oluyor. Haftanın tek günü boş olunca da anca dinleniliyor. Ama onun haricinde kendi projelerim ve işlerim için koştururken “Work&Play” arasında mutlaka bir denge kuruyorum.

Manolya Urkan

1. Work & Play  iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

Aksesuar olarak benim için en belirleyici parçalar takı ve ayakkabılar oluyor genellikle. Mesela “Work” için tercihim sade altın halka küpelerken, ”Play’’de daha büyük ve ışıltılı küpelerden yana oluyor. 

2.“Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

“Work” için Londra, “Play” için de Paris diyebilirim. Ancak ikisini birden ifade edecek tek bir seçeneğim olsaydı seçimim kesinlikle İstanbul olurdu.

3.Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

Yoğun tempolu bir günün akşamında “Play” için vakit ayırmak, koşturmanın yorgunluğundan sıyrılmak için güzel bir yol olabiliyor çoğu zaman. Böyle günlerde zamansızlıktan dolayı tek look, en pratik çözüm oluyor benim için. Gardrobumun olmazsa olmazlarından olan sade ve aynı zamanda şık bir suit, günümün her anında giyebileceğim rahatlıkta bir tercih oluyor çoğu zaman. Sırtı açık bir bodysuit ya da straplez üstün yanında, “Work” ve “Play” için ayrı ayrı seçtiğim aksesuarları da dahil ettiğimde problem çözülmüş oluyor. Son olarak kırmızı rujun da eşliğinde kendimi “Play” için hazır hissediyorum.

4.“Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Hayatımda genellikle “Work”, “Play”e göre daha ağır basıyor. Durum böyle olunca, giyim tercihimde de ağır basan tarz “Work” oluyor.

Ahmet Coşkun

1. Work & Play iki ayrı ama bir bakıma da aynı akışta gerçekleşen iki tavır. İki tavır için kendi stilinden yola çıkarak bir aksesuar ile tanımlamanı istesek “Work” ve “Play” için bunlar ne olurdu?

Work” kol saati, “Play” ise güneş gözlüğü.

2. “Play” ya da “Work” bunlar birbirini besleyen, çoklu hayatımızın geçiş tavırları. Sence “Work” ve “Play” birer şehir olsalardı hangi şehirler olurdu?

“Work” benim için İstanbul, “Play” ise yılllardır yaz-kış gitmekten hoşlandığım içimdeki çocuğun parklarda koştuğu Bodrum.

3. Şehir hayatı çok hızlı. İşler ise hep yoğun. Bu tarz zamansız kaldığın durumlarda hem “Work” hem de “Play” için kurtarıcı outfit’lerin ne oluyor?

“Work” için siyah balıkçı yaka ya da beyaz gömlek genelde tercihim oluyor. Üzerine blazer ceket ile hem rahat hem de şık bir görüntü yakalayabiliyorum. Aslında bazen “Work” ve “Play” parçaları birbirinin içine geçiyor ve ortak kullandığım yerler oluyor. “Play” için ise daha çok; deri ya da süet ceket, basic tişört ve jean pantalon kurtarıcım oluyor.

4. “Work & Play” dengesi senin hayatında nasıl? Biri daha ağır basıyor mu yoksa akışın içinde bu tavırlar benzer tutarlıkta mı ilerliyor?

Bu ikili  hayatımda çok sık yan yana geliyor. Çocuk Diş Doktoru olduğum için aslında “Play” hep “Work”ün içinde. Ben de bu duruma bayılıyorum! Bu ikilinin harika bir harmonisi var. O nedenle ikiside aynı ölçüde benimle.